İnfertilite (Kısırlık) Tedavisi
Çocuk sahibi olmak birçok çift için hayatlarının önemli bir aşamasıdır. Çocuk sahibi olmaya çalışan çiftlerin %50’si ilk 6 ay içinde, %85’i ise 1 yıl içinde genellikle hamile kalır. Bu nedenle infertilite (kısırlık) “düzenli ve korunmasız ilişkiye rağmen 1 yıl içinde gebe kalamama” olarak tarif edilmektedir. Bu durum genellikle çiftlerin %15’ini etkilemektedir.
1 yıl içinde hamile kalamayan kadınların bir jinekolog tarafından görülmesi gerekir. Ancak bir yıllık bekleme süresinin bazı istisnai durumları vardır. Bunlar;
- 35 yaş ve üstü kadınlar: Bu yaş itibarıyla yumurta sayısı azalıp kalitesi düştüğünden 35 yaş üstü kadınlarda 6 aylık infertilite süresinin tamamlanmasını takiben araştırmalara başlanması gerekir.
- Sperm anormallikleri: Bu hastalarda da 6 aylık bekleme süresinin bitiminde kısırlık tedavisinin başlaması gerekir.
- Bilinen geçirilmiş pelvik enfeksiyonlar ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklar: Bu kadınlarda enfeksiyona bağlı tüplerde tıkanıklık olabileceği için hemen tüplerin değerlendirilmesine yönelik testler yapılmalıdır. Tüplerin açık olup olmadığını değerlendirmek için yapılan bu teste HSG ( Histerosalpingogram) denilir.
- Myomlar ve polipler: Embriyonun rahim iç duvarına tutunmasına engel olan bu tür yer kaplayıcı oluşumların tespit edildikten sonra en kısa zamanda alınması gerekir. Bunun için çeşitli yöntemler mevcuttur. En yaygın yöntem histeroskopi denilen kameralı kapalı yöntemdir.
İnfertilite (kısırlık) nedenlerinin belirlenmesinde yapılan testler nelerdir?
Sağlıklı bir embriyonun oluşabilmesi için gerekli bazı şartlar vardır: kaliteli bir yumurta kaliteli bir sperm ile uygun ortamda birleşebilir ve uygun bir yüzeye yerleşebilirse ortaya sağlıklı bir gebelik çıkacaktır. Bu nedenle tüm bu parametrelerin düzgün olup olmadığının belirlenmesinde kullanılan yöntemler şunlardır:
- Fizik muayene ve ayrıntılı hikaye: adet düzenleri, ilişki sıklığı ve zamanlaması, infertilite süresi, daha önceki gebelik hikayesi, geçirilmiş kronik hastalık ve enfeksiyon hikayesi gibi ayrıntılı sorgulamalar ile kısırlığa neden olabilecek faktörler sorgulanır.
- Yumurta sayımı: adet döneminde yapılan ultrason yumurta sayısının ve rahime ait problemlerin belirlenmesinde büyük önem taşır.
- Hormon profili: adetin 3. gününde bakılan hormonlar ile yumurtalık rezervleri değerlendirilir. Aynı zamanda ek endokrinolojik problemler ( guatr ve süt hormon bozuklukları) varsa bunlar da tespit edilir.
- Histerosalpingogram (HSG): Bu testle tüplerin açık olup olmadığı, rahim içerisinde yer kaplayan oluşum, perde ya da yapışıklıklar olup olmadığı tespit edilir.
- Spermiogram: Erkeğin değerlendirilmesinde en önemli testtir. Sperm hacmi, sayısı, hareketliliği ve kalitesine bakılır. Anormallik tespit edilmesi durumunda üroloji doktoru tarafından hastanın değerlendirilmesi gerekir.
İnfertilite (Kısırlık) nedenleri nelerdir?
- Yumurtlama problemleri: Düzenli adetler genellikle düzenli yumurtlamanın bir göstergesidir. Düzensiz yumurtlama genellikle polikistik over sendromlu hastalarda, ovaryan yetmezliği ya da hormonel problemleri olan hastalarda görülür.
- Tüplerin tıkalı olması: Genellikle geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı gelişir. Tüplerin tıkalı olması sperm ile yumurtanın birleşmesini engelleyerek döllenmeyi sıkıntıya sokar. Her iki tüpün tıkalı olduğu durumlarda IVF ( Tüp Bebek) tek tedavi yöntemidir. Eğer tek ya da her iki tüpte sıvı birikimi (hidrosalpenks) mevcutsa bu tüplerin alınması ya da rahimle ilişiğinin kesilmesi gerekir.
- İleri kadın yaşı: Kadın yaşı ilerledikçe yumurta sayısı hızla azalmaya başlar. Genetik olarak sağlıklı yumurta sayısı da gittikçe düşer. 35 yaş üzeri doğurganlık gittikçe azalırken 45 yaş üzeri gebelik oldukça nadirdir.
- Erkek faktörü: İnfertil hastaların %15’ini oluşturur. Anormallik tespit edildiğinde genellikle test tekrarlanır. Anormalliğin derecesine göre hormonel tedaviler ya da yaşam tarzı değişiklikleri bazen de ameliyat gerekebileceği gibi, bu tedavilerle düzelmeyen sperm parametrelerinde aşılama ya da tüp bebek tedavisi gerekli olabilir.
- Myomlar ve polipler: Rahim içerisinde yer kapladıkları taktirde infertiliteye neden olabilirler. Minimal girişimsel işlemlerle çıkarıldıklarında %50 oranında infertiliteyi tedavi ettikleri bilinmektedir.
- Endometriozis: rahim iç tabakasını döşeyen hücrelerin rahim dışında yerleşmesi olarak tanımlanabilir. Bu hastalık yaptığı yangı etkisi ile kısırlığa neden olabilir. Aynı zamanda sperm, yumurta ve embriyo üzerinde zararlı etkisi vardır.
- Açıklanamayan infertilite: Hastaların %15’inde hiçbir neden bulunamayabilir. Ancak bu hastaların da kısırlık tedavilerinden fayda görme ihtimalleri yüksektir.
İnfertilite (Kısırlık)’de tedavi seçenekleri nelerdir?
Öncelikli olarak pek çok hastalıkta olduğu gibi infertilitede de birinci tedavi yöntemi hastanın kendi yaşamında yaptığı değişikliklerdir. Kilo fazlalığı olan hastalarda kilo vermek özellikle düzgün yumurtlamayı sağlayarak tek başına bile gebeliğin oluşmasını kolaylaştırabilir.
Bunun dışında düzenli ve sağlıklı beslenmek, stresten uzak durmak, düzenli egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri çok önemlidir.
Sigara ve alkolden, kafeinden uzak durmak hem yumurta hem de sperm kalitesini arttırmak açısından önemlidir.
Düzenli ve güvenli cinsel yaşam cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemek açısından önemlidir.
Bunların dışında uygulanabilecek tıbbi tedaviler şunlardır:
- Yumurtlama arttırıcı tedaviler: Bunlar hap ya da iğne tedavileri şeklinde olabilir. Uygun doz ve zamanlamanın jinekolog gözetiminde belirlenmesi önemlidir.
- Aşılama tedavisi: yumurtlamayı arttırıcı ilaçlar sayesinde yumurtlama zamanlaması planlanan yumurtaların spermle birleşmesini sağlamak için uygulanan bir yöntemdir. Spermler yıkanıp hazırlanarak bir kanül aracılığı ile rahim içerisine verilir. Bu yöntemin başarılı olabilmesi için spermlerde ciddi derece sorun olmaması ve en azından bir tüpün açık olması gerekir.
- IVF (Tüp Bebek Tedavisi): IVF yumurtaların kadından toplanarak vücut dışında, laboratuar ortamında spermle birleştirilmesi işlemine denilir. İleri kadın yaşında, her iki tüpte hasar ya da tıkanıklık olduğu durumlarda, ciddi erkek faktörü olduğu durumlarda, endometrioziste ya da yumurtlama tedavilerinin başarısız olduğu durumlarda uygulanır. Başarı şansı merkeze göre değişmekle beraber %35-40 civarındadır.
- Cerrahi: Bazen infertilitenin nedenine göre cerrahi girişim gerekli olabilir. En çok uygulanan cerrahi işlemler laparoskopi ve histeroskopidir. Laparoskopi ucunda kamera olan bir aletle küçük bir kesiden karın içerisine girilerek yapılan bir işlemdir. Rahim ve yumurtalıklara ait patolojilerin tanısında kullanılabildiği gibi endometriozis, kistler, myomlar, tüp problemlerinde tedavi edici olarak da kullanılabilir. Histeroskopi ise yine ucunda kamera olan bir aletle bu sefer rahim ağzından rahim içerisine girilerek yapılan bir işlemdir. Bu teknikle rahim iç duvarındaki anormallikler tespit edilebileceği gibi rahim içi yapışıklıklar açılabilir, polip ve myomlar çıkarılabilir. Basit ve hızlı bir işlemdir. Laparoskopi ile beraber uygulanabilir.